Duzgin Bava yalnız bir dağ değildir. O hem de kutsal bir mekandır. Nasıl ki Yunan tanrılarının oturduğu Olymp varsa, biz Dersimlilerin de Duzgin Bava‘sı var. Duzgin Bava hakkında farklı mitolojik anlatımlar var. Ben bunlara girmek yerine, yaz aylarında yaylaya gittiğimiz kutsalımıza halkımızın yaklaşımını anlatmaya çalışayayım.
İyi hatırlıyorum. Yüksekliği 3000 metreye yaklaşan kutsal Duzgin‘e Kalmem‘den çıkıldığı zaman herkes ona saygı gereği ayağındaki çarığı çıkartıp kutsalın dik yokuşuna yalınayak yürürdü. Tepenin altında Heniye Goze‘de soluklanır, soğuk suyunu içerken dualar yaparlardı. Eskete Celi de Kurban keser ziyaretçilere dağıtırlardı. Dersim‘in her yerinden gelen insanlar onun taşını öper inançları gereği dua yaparlardı. Duzgin Bava Dersimlinin inanç merkezidir.
Dersim Tertelesinde Kemalist Türk Devleti Duzgin Bava eteğindeki köylerde Kalmem, Sorike, Gere‘nin karşısına düşen yerlerde sürgüne göndereceğiz diye topladıkları halkımızı mitralyoza vurarak imha etmişlerdi. Biz çocuklar buralardaki kemik tarlalaında oynarken kimse, korkudan olacak, bunlar halkımızın kemikleridir diye konuşmazdı. Kuresu (Kureş Aşireti) burada çok kayıp verdi. Duzgin Bava ise Kureş‘in oğludur. Bizde dağlar kutsaldır, baba oğul, kardeştir. Uzak bir yoldan gelen, Duzgin Bava‘nın göründüğü gavanda dua eder, bulduğu bir taşı oradaki taş piramidine koyar. Duzgin Bava, Dersim‘in iyilik güzellik sembolüdür. Onun adı lalettayin anılmaz. Üzerine yemin edilmişse, artık bağlayıcı olur. Duzgin‘e yemin edip uymayan ise düşkün görülür.
Şimdi bu kısa açıklamadan sonra şunu kendinize sorunuz. Böylesi bir kutsal alana heykel dikilir mi? Benim param var, Hasret Gültekin heykelini yaptırıp bu kutsala dikerim diyen, yarın nasılsa parası var, babasının, anasının, kendisinin heykelini de dikerse ne dersiniz? Müslümanların kabesine birinin heykelini diktiler mi? Diyelim rahmetlik Hasret‘in hayranıydı. Peki neden Sivas‘a dikmedi? Neden götürüp Hacıbektaş‘a dikmedi? Duzgin Bava‘ya heykel dikmek, halkın değerleriyle dalga geçmektir. Duzgin Bava‘ya heykel dikmek Dersim‘in Alevi Kızılbaş inancıyla oynamaktır. Adamın parası var diye, Dersim Kürt Alevi halkının değerleriyle oynuyor. Bunu yapmak en büyük provokasyondur. Hasret‘i alet etmesi ise en büyük saygısızlıktır. Bunu eğer bir Dersimli yapıyorsa, önce kendisine şunu sormak gerekecek: Neden Duzgin Bava eteklerindeki soykırım tarlalarını görmüyorsun? Neden orada katledilen binler için bir heykel düşünmedin. Bu parası olan arkadaş nasıl bir aynaya bakıyor acaba?
Heykelin kaldırılmasını doğru görmeyen milletvekili Alican Önlü‘ye ne diyelim? Kendisi Duzgin Bava‘nın kutsallığını unutmuş olmalıdır. Halkına, inancına, değerlerine bunca ters düşen nasıl HDP li olur? HDP bu milletvekilini çağırıp dinlemiş mi? Duzgin Bava Cemevi ve DAD kaldırılmasını doğru biçimde isterken, Alican Önlü karşı duruyor. Türk ırkçılığının zirvesindeki PSAKD denen kuruluş ise, sömürgeci ırkçı bildiriyle DAD‘ı suçlarken, Alican Önlü bu sömürgeci, ırkçılara çanak tutuyor. Hangi yüzle Dersim‘e gideceğini düşünüyorum. Bunca halkına ters düşen, ben geldim mi der?
Sonuç olarak halkın değerlerini sulandırmak maksatlı, kimbilir belki de Türk devletinin teklik hastalığına yarayan bu eylemi ortaya atan, cebinde parası bol olan şahıs, kuyuya bir taş atıyor, şimdi onu çıkarmak için kırk akıllı uğraşıyor. Elbette bu zat çıkıp açıkça amacını açıklamaz. Ben kendime bu suretle politik bir yol açıyorum demez. Her halükarda yapılan Duzgin Bava‘nın kutsallığına büyük bir saygısızlıktır.
„Ya Duzgin ti esta!“